Beyinsiz ve Kalpsiz Bir Canlı : Süngerler
Karanlık deniz diplerinde bulunan ve ancak insanın götürdüğü ışıkla alımlı bir güzelliğe bürünen bu canlılar, insanı, düşüncenin derin iklimlerine götürüyorlar. Bilimin içinden çıkamadığı sırlı soru: Süngerler ve üzerlerindeki gözenekler neden bu kadar rengarenk?
Diğer hayvanlara nazaran süngerlerin kendiliğinden bir hareketi yoktur. Hayatları boyunca bulundukları yerlerinden ayrılmazlar. Bu halleriyle süngerler ağaçları hatırlatırlar. Fakat yapıları itibariyle kesinlikle onlara benzemezler. Dünyada süngerler gibi hücrelerine kadar ayrılıp yeniden oluşabilen ve bu zaman içerisinde canlılığını muhafaza eden çok az sayıda hayvan vardır. Evet, bazı süngerleri sıkıştırırsanız hücrelerine kadar ayrıldıklarını görürsünüz. Sonra da kendi haline bırakırsanız önceki süngeri yeniden müşahede edebilirsiniz. Süngerler, bizim anladığımız mânâda beyinleri, kalpleri, sinir, sindirim ve boşaltım sistemleri olmayan çok hücreli hayvanlardır.
Süngerlerin sathında, ufacık binlerce gözenek vardır. Bu gözenekler vasıtasıyla, kanallardan oluşan süzme mekanizmasına giden su, bünyenin diğer bir sathındaki gözenekten çıkar. Su, kanallarda mikroskobik büyüklükte olan uzantı hücrelerinin oluşturdukları titreşimlerle hızlandırılır. Bu arada uzantı hücreleri suyla gelen yiyecek maddelerini, süngerin bünyesine alırlar. Bu yiyecek maddeleri genelde bakteriler, diğer tek hücreliler ve ölmüş organizmaların artıklarını ihtiva eder. Suyu filtreliyerek hayatını sürdüren bu hayvanlar, suyun kokuşmasını önleyerek ekolojik vazifelerini yaparlar. 10 cm. çapındaki bir sünger 24 saatte 100 lt. su filtre eder.
Dünyada yaklaşık 5000 çeşit sünger vardır. Bunların %97'si denizlerde yaşarlar. Süngerler, okyanusların derinliklerinde bulunabileceği gibi daha sığ sularda da yaşayabilirler. Çevreye uyma kabiliyeti yüksektir. Bazıları kayalarda, bazıları kumda hatta bazıları da nehir ağızlarındaki çamurda yaşarlar.
Süngerlerin savunma sistemi milyonlarca ufacık, zehirli ve çok sivri iğnelerden oluşur.
Farklı büyüklükte olan bu süngerlerin bazıları sekiz kişinin taşıyabileceği kadar devasadır.
Enteresan bir nokta var ki o da rengarenk olabilen süngerlerin, herbir çeşidi farklı bir geometrik şekle bürüne-bildikleri gibi, çok çeşitli kokulan da yayabilmeleridir. Bunlar eşsiz bir Sanatkâr'ın muhteşem sanatına işaret ederler.
Asırlardan beri süngerler insanlar tarafından daha çok temizlikte kullanılmıştır. Birçok küçük gayeler için kullanılan süngerlerin bazı hastalıkların tedavisinde kullanılması düşünülüyor. Özellikle kanserin yayılmasının durdurulması ve bazı virüslerin yok edilmesinde kullanılabileceği ifade ediliyor.
Süngerler, renk, şekil ve desenleriyle O'nu tanıttığı gibi, yaptığı işlerle insanlığa ve ekosisteme dolaylı ve dolaysız olarak hizmet etmektedir.